Konmuş Kuş

​Öyle çok özlemiştim ki,

Bahar gelsin diye kuş kondurdum göğsüne.

Çiçek açarsın belki diye ömrüme,

Damlamadan gözünden, en zifirisinden ne geceler giydim .
Sesini kulaklarıma takalı beri,

Haktan, hukuktan, aşktan bahsedemez oldum.

Anlatamadım, şiirle, öyküyle, saz ile… 

Sana olan sevdamı yazamadım. 

Dönmedi dilim, yazmadı kalememim.

Sonra sustum. 

Güz olur da gidersin diye sustum.

Korktum.

Ateşten korkar gibi korktum.

Gitmenden ölüm gibi koktum.

Ölümü okudum.

Ölümü soludum.

Ama gene de gitmenden korktum.
Üşüyen çocukları gördüm.

Kış geldi diye üşüyen çocukları.

Sırtımdaki ikinci kazağı haram bildim üşüyen çocuklar varken sırtıma. 
Bu yüzden

En çok yazları sevdim seni.

Gözlerine güneş vurdukça,

Gözlerine gözlerim eş oldukça sevdim. 

H.Polat

Göz

​Gözlerin.

Bakınca gözlerimden geçtiğim gözlerin.

Gözlerin.

Yağmurdan taze, ekmekten sıcak gözlerin. 

Gözlerin.

Dünyayı gördüğüm gözlerin.

H.Polat

Son Söz 

​Bir hüznü vardı,

Gözlerinde gördüm.

Derin bir sevdası vardı,

Yüreğinden öptüm.

Gece gibi saçları vardı,

Yıldızlarına tutundum.
Uyu dedi.

Geçer dedi. 

Son sözünü yutkundum.

H.Polat 

YAĞMUR

​Bu şehre yağmur yağıyordu, 

Ben uyuyamıyordum.

Etekleri ıslak bir sevdanın köşe başında bekletilen çocuğu gibiydim.

Senden habersiz,

Benden habersizliğine ıslanıyordum.
Bu şehre yağmur yağıyordu,

Sen bilmiyordun.

Ne çare,

Açsan perdeni,

Kirpiğimden dökülürdü belki de yağmurların.

 

Ellerim göğüne çevriliydi.

Seni diliyordum toprağa düşen her damladan. 

Anlıyor ve biliyordum gözlerindeki çareyi.
Seni öyle seviyordum ki,

Anlatmaya kalksam olmazdı.

Yetmezdi.

Öyle gerçek,

Öyle yalnız seviyordum ki,

Gelemezdin. 
Sokaklarından geçmiyordum. 

Olur da ömrünün bir köşesine değerim diye.

Usulca yağmurda bekliyordum.

Lambalar yanmadan kaçıyordum.
Bu şehre yağmur yağıyordu,

Lambalar sönüyor 

Damlalar toprağa düşüyor,

Yalnızlık büyüyordu.
Ben

Büyüyordum.

Büyürken

Uyuyamıyordum.

H.Polat